5. MÜSAMAHA
Tebliğ adamı müsamahalıdır. Müsamaha, aslında bir ufuk genişliğidir; ve asla davadan taviz verme anlamına da gelmez. Bir misal ile bunu biraz daha açacak olursak; Allah Resûlü’nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) Mekke fethinde, kendisini daha önce Mekke’den çıkaran ve bütün Müslümanlara her türlü işkenceyi reva gören insanlara karşı söylediği söz, müsamahanın en göz kamaştırıcı örneklerindendir.
Efendimiz, o gün Mekkelilerin kendisinden ne beklediklerini sorar. Onlar da: “Sen Kerimoğlu Kerimsin. Beklediğimiz sadece keremdir.” derler. Ve kerem ile mukabele görürler.1 لَا تَثْرِيبَ عَلَيْكُمُ الْيَوْمَ “Gidin, bugün kınama yoktur!”2 ifadesi Kur’ân’da, Hz. Yusuf’un (aleyhisselâm) kardeşlerine söylediği söz olarak nakledilmektedir. Hâlbuki Allah Resûlü bu müsamahayı hiç akrabası olmayanlara göstermiştir. Evet, O’nun keremi Yusuf’tan çok artıktır.
1 Bkz.: İbn Hişâm, es-Sîratü’n-nebeviyye 5/74; el-Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ 9/118.
2 Yûsuf sûresi, 12/92.