VUSLAT

Anlar hayatın zevkini Dost’la yaşayanlar,Her an ayrı bir derinlikle O’nu duyanlar;

Tüllenir rüyalarında sihirli bir sükûn,Bilmezler geceyi-gündüzü sanki hep meftûn…

Duydukları her ses tıpkı bülbül nağmesidir,Dolaştıkları yerler de Cennet bahçesidir.

Yamaçları kar-kış bilmez, rengârenk çiçekler,Yapraklarda cilve çakıp ötüşür böcekler.

Bu bitmeyen koroda başka şey işitilmez;Burada güller solmaz, bu bahçe hazan bilmez.

Gökler pırıl pırıl, bir sınırsızlık hecesi,Sevdâlı hülyâların büyülü bilmecesi.

İnsan bir kez bu ışık ikliminde yaşasa,Sonsuz’un meltemleri gelip ruhunu sarsa;

Sermest olur, o bilinmezin râyihasiyle,Coşar ve nâra atar elinde kâsesiyle.

Hiç kanmayan meykeşler gibi içtikçe içer,Ruhunu saran mânâ ile kendinden geçer…

Duyduğu her yeni hazla bir başka hâl alır;Kalırsa insan bu zevk için dünyada kalır.

Şevk onu coşturduğu demlerle tâ öteden,Cennetlere erer başı bulunduğu yerden.

-+=
Scroll to Top