İNANCIN AK İKLİMİNDE

Kuşlar gibi pervâz etmekte sonsuzluğa ruh;İç içe gönlündeki sırlı merdivenlerden.Her taraf aydınlık, her yanda ayrı bir vuzûh;Bin bir çeşit ışık dalgasıyla ötelerden.

Önünde sonsuzluk, ötede nurdan ırmaklar;Orda ruhanîler ebedî sükûna dalmış.Asla hazan görmeyen zümrüt gibi yapraklar;Bu ölümsüz ülkede olduğu gibi kalmış…

Karanlığın aslâ uğramadığı bu yerde,Ukbâya uzayıp gidiyor aydınlık yollar;Dostun cemâline erildikçe perde perde,Vuslat şevkiyle yaylar gibi gerilen kullar…

Denizler gibi dalgalandıkça köpürürler;Binlerce mevce kovalar binlerce mevceyi.Yok olarak gelenler varlığa bürünürler,Çözülmüş bulurlar o çözülmez bilmeceyi…

Yıldızlarla diz dize.. ruhsa o Bilinmez’le,Başlar; hayal edilen âlemler belirmeye.İç içe girer artık “sezilen” “sezilmez”le;Teşneydi ruh ezelden bu menzile ermeye.

Hülyâ bu âlemlerin altın kanatlı kuşu,Engelleyemez onu ne deniz ne de kara;Kanat çırpar yükselir ve sürdürür uçuşu,Gün gelir sığmaz olur sınırlı ufuklara…

-+=
Scroll to Top