YÂ RAB
Ey Rab, varlığın evvellerden evvel,
Yok nihayetin, olmaz Sana hitam,
Tekmil varlık, nezdindeki bir nurdan,
Her şey o baş döndüren âhengiyle,
Dellâldır varlığına şüphemiz yok,
Sen’dendir her çehrede parlayan nur,
Yeryüzü Sen’in ihsanlarınla var,
Bir cilvesi de onun sımsıcak yaz,
Söyler Sen’i nuruyla ay ve güneş,
Dalga dalga denizler “Hû” der coşar,
Ormanlar uğuldar durur derinden,
Nağmelerle inler bahçeler, bağlar,
İsmini yâd eder burçlar, felekler,
Rikkatle uçan kuşlar Sen’i anar,
* * *
Bilen bilir; onların önü açık,
Pervâne gibi ışığa koşanlar,
Başları dönmüştür Sen’in şevkinden,
Sen’den gayrı her şey onlara ağyâr,
Duymuşsa Sen’i bir ruh candan geçer,
* *
Sen’sin her şeyi var eyleyen kudret,
Aç ardına kadar kapını bize,
Kalmasın nuruna ermedik gönül,
Bizler Sen’in elinde birer ‘ney’iz,
Salıver gönlümüze bir inşirah,
Yıllar var ki, sînelerimiz kebap,
Boynumuz tasmalı birer bendeyiz,
Birer muzdar ve dua demindeyiz;
Ersin ey Rab beklediğimiz felâh,
Gelsin o nurefşân günlerden haber,
Arza ne hâcet, hâlimiz ayândır,