Yusuf sûresi, 12/1

الٓرٰ تِلْكَ اٰيَاتُ الْكِتَابِ الْمُبِينِ

“Elif, Lâm, Râ. Bunlar, hakkı açıklayan, Hak’tan geldiği aşikâr olan kitabın âyetleridir.”

Açık ve Anlaşılır Bir Kitap

Yusuf sûresi de dahil olmak üzere bazı sûrelerin başında bulunan ve şifreli mesajlar sunan harflere hurûf-u mukattaa denir. İlk dönemden itibaren müfessirler bu harfler üzerinde genişçe durmuş, bunların ne anlama geldiğine dair oldukça dikkat çekici ve farklı yorumlar yapmışlardır. Ancak hepsinin ortak düşüncesi, bunların sırlı mânâlar sakladığı ve Kur’ân’ın mucizeliğinin bir yönü olduğudur.

Âyetin sonundaki mübîn kelimesi ibâne masdarından türemiş olup apaçık söyleyen ve kendisi de apaçık olan mânâlarına gelir. Kitabın apaçık olması ve açık konuşması onun dil zenginliği, beyan ve üslup güzelliğiyle açıklanabilir. Yani Kur’ân, öyle zengin bir dil, öyle harika bir beyan, öyle güzel bir üslupla gelmiş ve ele aldığı mevzuları o kadar güzel açıklamıştır ki onun üstüne başka bir beyan olamaz. Onun bu yönünü en yüksek seviyede anlayanlar elbette dil, edebiyat ve ilim erbabıdır. Ancak Kur’ân’ın üslubundaki güzelliğin bir neticesi olarak diğer insanlar da onun bu özelliğini zevk etmekten mahrum kalmazlar. Dolayısıyla herkes onu kendi seviyesine göre idrak eder.

Burada Kur’ân’ın neyi ya da neleri açıkladığı sorusu akla gelebilir. O, doğru ve yanlışı, hak ile batılı, inanç esaslarını, helallerle haramları, peygamberlerin irşat ve mücadelelerini, geçmiş kavimlerin hâllerini, hukukî ve ahlakî kuralları, kalbî ve ruhî hayata dair esasları, başlıca ibadet ve muamelât kaidelerini, şahıs, aile, toplum ve devlete dair ana esasları beyan etmiş, zaman zaman da uzak veya yakın istikbalde dünyada veya ahirette meydana gelecek büyük olaylardan bahsetmiştir. Yusuf sûresinde bu konuların hemen hepsine bir kıssa anlatımı içinde temas edilmiştir.

-+=
Scroll to Top