Bir Tarihî Yanılgı
Tanzimat ve onu takip eden dönemlerdeki fermân ve kanunnâmeler, kuru bir taklit anlayışı içinde hazırlanmış ve hazırlanırken de Düvel-i Muazzamaya şirin görünmeden başka bir hedefi olmayan bir kısım basit mazbatalardan ibaretti ve bunlar hazırlanırken kat’iyyen toplumumuzun temel yapısı hesaba katılmamış ve bu kanunnamelerin getirdikleri, götürecekleri hiç mi hiç düşünülememişti. Gülhane Hatt-ı Hümayunu o tantanalı, depdebeli üslubuyla okunurken, halk kitleleri şöyle dursun, bu tumturaklı kelimelerden, cümlelerden, devlet ileri gelenleri bile pek bir şey anlamamıştı.. anlamamıştı ve her şey bir şehrayin şatafatı içinde, gözleri kamaştırmasıyla sönüp gitmesi bir olmuştu.