En zor anlarda ve başkalarının bitti, tükendi dediği demlerde dahi bu millet, beklenenlerin çok ötesinde silkinip kendine gelmiş ve rûhunda meknî dinamiklerle hep şaha kalkmasını bilmiştir. O kadar ki, Gibbi ve Romanti gibi Batılı düşünürler onun hakkında şu tarihî sözü söylemişlerdir: ‘Milletlerin müdafaadan ümitlerinin kesildiği yerde onların taarruzu başlar.’
Yeter ki, milletimizi ayakta tutan rûhî dinamikler korunsun; tarih şuuru, inanç ve akideyle birleşerek içtimaî bir şuur meydana gelmiş olsun.
Dost-düşman şunu iyi bilsin ki; asırlarca İslâm’a bayraktarlık yapmış bu necip millet ve İslâm âleminin son karakolu bu kudsî ocak asla yıkılıp yok edilemeyecektir. Rahmeti Sonsuz’un o engin rahmetinden bunun böyle olmasını ümit ediyoruz. Ve O’ndan, bizi ümitlerimizde yalancı çıkarmamasını diliyoruz.