Asrın Getirdiği Tereddütler 2

“Eskiden inançsızlık cehâletten geliyordu; onun için, insanlar gerçek kendilerine anlatılınca cehâletleri ortadan kalkıyor, doğruya kavuşmuşluk içinde huzura eriyorlardı. Şimdi ise, fen ve felsefe kisvesinde bin inkâr fırtınası esiyor. Hem bu çeşit anlayışa sahip kişiler, kendilerini biliyor zannettikleri için, ilmî kabul ettikleri bu kanaatleri dışında da hiçbir şeyi kabul etmeye yanaşmıyorlar…””Asrın Getirdiği Tereddütler” serisi, düşünen her insanın aklına gelebilecek sorulara verilen, nadide cevaplardan oluşuyor. Okudukça zihninize takılan tüm tereddütler silinecek ve inancın huzur dolu iklimine kanat açacaksınız.

Muhyiddin İbn Arabî Hazretleri çok rahatsız, baygın olduğu bir ânında mânevî âlemde birisinin kendisini düşmanlardan koruduğunu, sonra da “Ben Yâsîn sûresiyim.” dediğini, kendisine gelince de başında Yâsîn sûresinin okunduğunu söylüyor. Böylece her sûrenin bir şahs-ı mânevîsi bulunduğu iddia ediliyor. Şimdi, bazı Müslümanların, devamlı okudukları virdler ve tefsirler için de aynı şeyleri söyleyebilir miyiz? Söylenebilir mi? Yoksa bütün bunlar bir his yanılması mı?

İslâmiyet bir taraftan “Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklık ve eğrilikten ayrılmıştır.”1 ve “De ki: Hak Rabbinizdendir, öyleyse dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”2 gibi âyetlerle, müsamaha, hoşgörü ve insanların inanıp inanmamalarını onların iradelerine havale etmeyi esas alıyor görünürken diğer taraftan, “Ey Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla savaş ve onlara sert davran. Onların varacağı yer Cehennem’dir. O ne kötü gidilecek bir yerdir.”3 ve “Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayınız, bulduğunuz yerde öldürünüz ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyiniz!”4 ve “Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resûlü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, hor hakir duruma düşüp cizye verecekleri âna kadar savaşınız!”5 gibi beyanlarla İslâmiyet’te kılıç ve zorlama olduğu, dolayısıyla da onun silahla yayıldığı mânâsı anlaşılmaktadır. Bu hususların telifi ve İslâm’daki cihad emrinin mânâsını izah eder misiniz?

-+=
Scroll to Top