Kırık Testi 5 – İkindi Yağmurları

Gün ikindiye kayarken bir hareketlilik başlar o diyarda. Talihli konuklar bir tevbe kurnasına koşuyor gibi hızlı hızlı ama bütün hata ve günahlarının hicabıyla da mahcup, ağaçlar ortasındaki heybetli fakat sımsıcak eve yönelirler. Işığı daima yanan evlerden biridir o. Batının batısında, doğunun bütün motiflerinin mümessili bir Anadolu ocağı.Kaderin bir cilvesi midir bilinmez; Batının batısındaki sohbet saati ikindiden sonraya denk düşmüştür; hafta sonu sabahı, cuma namazı öncesi ya da akşam namazı sonrası değil de ikindi vaktidir burada insibağ mevsimi.İkindi, her zaman insan gönlüne gurbet duyguları salan hazin güz mevsiminin tedaileriyle gelir.İkindi, hüşyar ruhlara iyice yaşlanan dünyanın elden ayaktan kesilmişliğini görmenin kederini içirir.İkindi, o solmaya yüz tutan yüzüyle “yolculuk var, ölüm var, hesap var!” der, ötelere hazırlık yapmak gerektiğini bildirir.Her ikindi, bu hüzünlerin hepsiyle beraber gelir uzaktaki o eve. Sadece bunlar mı? Hayır…Yağmursuz ve susuz yıllar, felaketidir her kavmin. Kurak sema, afettir; susuz toprak, çorak. Öyle bir kuraklıkla karşı karşıya idik ki, “İkindi Yağmurları” can oldu, kan oldu bütün dünyaya. Çünkü, “yağmur nesil” onu taşıdı bütün diyarlara… “Benim ümmetim, yağmur gibidir; başı mı, sonu mu daha hayırlıdır bilinmez!”

-+=
Scroll to Top