Dipnotlar:

[1.] Bakara [2]: 8

Bilmeyenler dediler ki, Allah bizimle konuşmalı, ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi?

[2.] Furkan [25]: 2

Bizimle karşılaşmayı ummayanlar; Bize melekler indirilmeliydi, yâhut Rabb’imizi görmeliydik değil mi?

dediler.

[3.] Bakara [2]: 55

Ey Mûsa, biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana inanmayız.

[4.] Kasas [28]: 38

Ey Hâmân, haydi benim için çamurun üzerinde ateş yak(arak tuğla imal et de) bana bir kule yap, belki Mûsa’nın tanrısına çıkarım.

[5.] Bakara [2]: 55

Ey Mûsa, biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana inanmayız

[6.] Nisa [4]: 53

Kitap ehli, senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Mûsa’dan bundan daha büyüğünü istemişler: ‘Allah’ı bize açıkça göster.’ demişlerdi. Haksızlıklarından dolayı derhal onları yıldırım yakalamıştı.

[7.] Daha geniş bilgi için, bakınız:

ŞAHİN M.Abdulfettah. Asrın Getirdiği Tereddütler.

T.Ö.V. Yayınları- 1991 C.1, S.61-69/C.2, S.44-47, S:139-143

[8.] HACC [22]: 8 İnsanlardan kimi bilmeden, ne bir yol göstereni, ne de aydınlatıcı bir Kitab’ı olmadan, Allah hakkında tartışır.

[9.] RÂ’D [13]: 4 Arzda birbirine komşu kıt’alar, üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır: bunların hepsi bir su ile sulanır ama ürün’lerin) de bunları, birbirinden üstün yapıyoruz. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.

[10.] Siret-ü İbn-i Hişam, I, 224-232

Üsdü’l-Ğâbe II, 114

[11.] NUR [24]: 35 Allah, göklerin ve yerin nurudur. O’nun nuru, içinde lamba bulunan, penceresiz bir oyuğa benzer. Lamba cam içerisindedir. Cam, sanki inciden bir yıldız. Ne doğuya ve ne de batıya mensup olmayan mübarek bir zeytin ağacı(ının yağı)ndan yakılır. (Öyle mübarek bir ağaç)ki, nerdeyse ateş değmese de nurdur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah insanlara misaller verir. Allah herteyi bilir.

[12.] Daha geniş bilgi için bakınız: Evrim Anaforu ve Gerçek- Çağlayan Yay.-3 İZMİR S:. 84-85

[13.] Hacc [22]: 73 Ey insanlar, size bir temsil verildi, onu dinleyin: O Allah’tan başka yalvardıklarınız var ya), onların hepsi bir araya toplansalar, bir sinek dahi yaratamazlar. Sinek onlardan birşey kapsa, bunu ondan kurtaramazlar. İsteyen de aciz, istenen de.

[14.] Daha geniş bilgi için bakınız: Evrim Anaforu ve Gerçek. Çağlayan Yayınlar-3 S: 84-85

[15.] Daha geniş bilgi için, bakınız, Evrim Anaforu ve Gerçek, Çağlayan Yay. S: 223-238

[16.] Daha geniş bilgi için, bakınız: Evrim Anaforu ve Gerçek- Çağlayan Yay. S: 173-194

[17.] TİN [95]: 4-5 Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onları aşağıların aşağısına ittik.

[18.] Daha geniş bilgi için, bakınız: M.Abdulfettah ŞAHİN, Asrın Getirdiği Tereddütler, C.2, S.193-198

[19.] İSRÂ [17]: 85 Sana ruhtan sorarlar. De ki, ruh Rabb’imin emrindedir. Size ilminden pek az birşey verilmiştir.

[20.] RUM [30]: 19 (Allah) ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır: yeri ölümden sonra diriltir. İşte siz de (kabirlerden) böyle (diriltilip) çıkarılacaksınız.

[21.] NİSÂ [4]: 1 Ey insanlar, sizi bir tek nefisten (nefes alan candan) yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabb’inizden korkun.

[22.] A’RAF [7]: 185 Göklerin, yerin melekutuna ve Allah’ın yarattığı şeylere ve ecellerinin yaklaşmış olabileceğine bakıp ibret almadılar mı? Peki, buna inanmadıktan sonra hangi söze inancaklar?

[23.] ABESE [80]: 18 (Allah) onu (insanı) hangi şeyden yarattı?

[24.] YÂSİN [36]: 82 O’nun işi, bir şeyi (n olmasını) istedi mi ona, sadece ‘ol’ demektir, hemen oluverir.

[25.] Daha geniş bilgi için, bakınız: Evrim Anaforu ve Gerçek Çağlayan Yayınları-3, İzmir S: 114-170

[26.] Daha geniş bilgi için, bakınız: Age S: 410-486

[27.] ALÂK [96]: 2 O insanı alâktan (kan pıhtısı biçimini alan embriyodan) yarattı.

ENBİYÂ [21]: 30 İnkâr edenler görmediler mi ki, göklerle yer bitişik idi, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık? Hâlâ inanmıyorlar mı?

[28.] Daha geniş bilgi için, bakınız: Evrim Anaforu ve Gerçek. Çağlayan Yayınları- İZMİR, S: 102-105/ 195-238.

[29.] Daha geniş bilgi için, bakınız: Age, S: 223-238

[30.] Daha geniş bilgi için, bakınız: Age S: 397-405

[31.] Bu kısımda bahsedilen mevzular ile ilgili daha geniş bilgi için bakınız: İnancın Gölgesinde-1 Nil Yayınları-1991 M.Abdulfettah ŞAHİN, S: 23-39

[32.]

[33.] BURÛÇ [85]: 1 Burçlara sahib (olan) göğe andolsun.

[34.] ZÂRİYAT [51]: 7 (Çeşitli) yolları (yıldızların yörüngeleri) bulunan göğe andolsun.

[35.] BURÛÇ [85]: 2

[36.] BURÛÇ [85]: 3

[36.] BURÛÇ [85]: 4

[37.] BUHARİ: İkrah 1. /AHMET B.HANBEL: V. 109

[38.] MÜSLİM: Zühd, 73 / MÜSNED: Tefsir-ü Sure 6,7

[39.] MÂİDE [5]: 67 Ey elçi, Rabbimden sana indirileni duyur: eğer bunu yapmazsan, O’nu elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, Kafirler toplumunu yola iletmez.

[40.]ÂL-İ İMRAN [3]: 110 Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. İyiliği emreder, kötülükten menedersiniz ve Allah’a inanırsınız.

[41.] EBU NUAYM, HİLYE, I, 53

[42.] MÜCADELE [58]: 22

[43.]

[44.]

[45.] BUHARİ- AHAD- 1/İBN-İ MACE- MUKADDİME, 11/MÜSNED, 1, 18

[46.] MÜCADELE [58]: 22 Allah’a ve ahiret gününe inanan bir milletin, babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa Allah’a ve Resûlü’ne düşman olanlarla dostluk ettiğini görmezsin. Onlar o kimselerdir ki, Allah kâlblerine îman yazmış ve onları kendinden bir nuh ile (kâlb nuru veya Kur’ân ile) desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan Cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır.

[47.] MÜSLİM, CİHAD, 58

[48.] AHMED İBN-i HANBEL, III, 160 VII, 349

[49.] BUHARİ, İSTİSKA, 3

[50.]

[51.] MUHAMMED [47]: 20 … Ama hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kâlblerinde hastalık olanların, sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün…

[52.] ÜSDU’L ĞABE: II.135

[54.]

[55.]

[56.] Bu kısımla ilgili daha geniş bilgi için bakınız:

-ŞAHİN M.Abdulfettah İnancın Gölgesinde S.193-263

-ŞAHİN M.Abdulfettah Asrın Getirdiği Tereddütler- 3 S. 186-220

[57.] BUHARİ: EDEB.1

[58.] BUHARİ: İKRAH, 1 MÜSNED: V-109

[59.] BUHARİ, VUDÛ 69/MÜSLİM, CİHAD, 107-108

[60.] BUHARİ: ŞURÛT, 15

[61.] FETİH- 48

[62.] EBU DAVUD- CİHAD 16

TIRMÎZİ: FEDÂİLUL-CİHAD, 2

DARİMİ: CİHAD, 32

[63.] TİRMÎZİ: FEDAİLÜ’L-CİHAD 12

[64.] BUHARİ, CİHAD 1

MÜSLİM İMARET: 110

TİRMİZİ FEDÂİLU’L – CİHAD, 1

NESEİ: CİHAD, 17

MÜSNED II /344, 324

[65.] TEVBE [9], 36: …Ve (Allah’a) Ortak koşanlar nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekün savaşın ve bilin ki, Allah (günahlardan) korunanlarla beraberdir.

[66.] ÜSDU’L-ĞABE, 2/235

[67.] BUHARİ, MENAKİBU’L- ENSAR, 33

MÜSLİM: FEDÂİLU’S-SAHABE, 133

[69.] BAKARA [2], 214, … Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuştu, öyle sarsılmışlardı ki, nihayet peygamber ve O’nunla birlikte inananlar: Allah’ın yardımı ne zaman? diyecek olmuşlardı. İyi bilin ki Allah’ın yardımı yakındı.

[70.] BAKARA [2]: 214

[71.] İBN-i KESİR

EL BİDAYE VEN NİHAYE III (119-121)

[72.] Hilyetül-Evliya 7/105

[73.] Neml (271, 62 Yahut dua ettiği zaman darda kalmışsa, kim yetişiyor da, kötülüğü (onun üzerinden kaldırıp) açıyor ve sizi (eskilerin yerine) yeryüzünün hakimleri yapıyor? Allah ile beraber başka bir tanrı var mı? Ne de az düşünüyorsunuz?

[74.] Bad’ü’l-Hak, 7, Müslim Cihad 3

[75.] BUHARİ, İstiska, 3

[76.] BUHARİ, MEZALİM, 25, Müslim Fedailu’s-Sahabe, 97-99 İbni MACE, Cenaiz 64, Müsned 6/77

[77.] BUHARİ Menakibul-Ensar 45

Muslim, Fedailus Sahabe [2]

Müsned 3/18

[78.] Zümer [39], 30 Sen de Öleceksin, onlar da ölecekler.

[79.] MÜCMEU’Z-ZEVAİD, 9/25

-+=
Scroll to Top