FÜSUNLU IŞIK

Söyler Sen’i yüz bin dil ile dağlar, dereler,Her yanda tül tül esmâ ve sıfâtın görünür;Duyunca adını her gönül ürperir-inler,Çehreler büyülenir mehâbete bürünür…

Vücudun aynasıdır varlık bunda şüphe yok,Her canlıda Cemâlinden bin bir edâ gizli;Münkirlere olmasa da mü’mine şahit çok:Gördüğümüz her şey âdeta lâhut benizli…

Füsunlu ışığın gerçi her simada ayân,Bunu celâline âşinâ olanlar görür.Renkler, şekiller, sûretler Sen’i anar her an;Sen’i anar insanlar, anar ve Sana yürür.

Tesbih etmeyen var mı Zât’ını bu cihanda?Bütün eşyâ Sen’in şem’ine pervane döner;Vuslat duygusu her sînede bir kara sevda,Kara sevdalı olmak bile pâyeymiş meğer…

Bırakma hicranlara açık hâlimle beni!Lütfedip vuslatınla ruhumu âbâd eyle!Yakma ikbal söylemeyen melâlimle beni!Bir nîm-i nigâhla olsun gönlümü şâd eyle!

Gönder ışığından ruhuma sönmeyen bir nur!Zuhûl etmeyeyim gayrı varlığından asla;Ne olur insin artık mahzun gönlüme huzûr,Kalmasın va’dinin is’âfı bir başka fasla..!

-+=
Scroll to Top