İhlas Perspektifinde Kur’ân

Allah Rasulü’ne bir gün Ey Allah’ın dostu denince, Hayır o İbrahim’dir buyururlar.. ve yine bir gün Efendimiz manâsına Seyyidina ile kendisine hitap edilince, Efendimiz O İbrahim’dir ferman eder. Cevher kadrini cevherfüruşan olan nasıl da anlıyor! İşte, ihlas ve samimiyet, bir peygamber vasfı olduğu için o işi kendine meslek edinen insanların da ayrılmaz vasfı olması gerekmez mi? Kur’ân her peygamberi ya ihlas sahibi olarak tanıtmakta, ya da Cenab-ı Hakk’ın o nebiye ihlası emrettiğini nakletmektedir. Kur’ân-ı Kerim’i bu zaviyeden tetkik edip okuduğumuzda, bunu açık-seçik görmemiz mümkündür.

-+=
Scroll to Top