İhlası Koruma

Hizmet erleri, ilk günkü ihlas ve samimiyetlerini artırarak, mutlaka onu korumak zorundadırlar. Bu da onların iradeleriyle kendilerini sürekli dengelemelerine bağlıdır. Aksi halde baş döndürücü muvaffakiyetler karşısında ihlaslarını koruyamaz ve geldikleri yere, hem de dipsiz bir kuyuya düşer gibi düşerler. Evet, zirvelerde bulunmak oldukça tehlikelidir. Dağların, yerin üstündeki kadar, yerin altında da uzantıları vardır. İhlası kaybeden insan daha önce hangi zirvede bulunursa bulunsun, dağların altta kalan kısmı gibi oluverir.. oluverir de kazanma kuşağında kaybetmenin ızdırabını acı acı yaşar. Unutmayalım: İhlasla elde edilen nur helezonunun aşağısı gayyâdır. Evet düz yolda yürüyenler için böyle bir tehlike söz konusu olmasa da zirvede bulunanlar için her zaman bahis mevzuudur. Biz bu mülâhaza ile herkesi düz yolda yürümeye teşvik etmiyoruz. Edemeyiz de; zira, bu durum, dünyaya geldikleri gibi giden insanların durumudur. Halbuki bizler hep zirvelere doğru pervaz etmek için dünyada varız. Bu durumumuzu da, yine bizi yükselten faktörlere sımsıkı sarılmakla korumak zorundayız. Hiç şüphesiz bu faktörlerin en başta geleni de ihlastır. İhlas, yapılan her işi Allah rızası için yapmak demektir.

-+=
Scroll to Top